Liderin Kendine Bakış Açısı – Bölüm 2

Liderin Kendine Bakış Açısı – Bölüm 2

Yazan: Cahide Akkuzu

Okuma süresi: yaklaşık 6 dakika

Bu yazının ilk bölümüne, liderin en önemli engeli de en yakın dostu da kendine bakış açısı diyerek başlamıştım. İlk yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz: LİNK Carol Dweck’ in araştırmalarına dayanarak iki temel bakış açısından bahsetmiştim: ‘Sabit Zihniyet’ (Fixed Mindset) ve ‘Gelişimci Zihniyet’ (Growth Mindset).  Bu iki zihniyet arasındaki temel farklara özetle bakalım.

Çaba – Sabit zihniyete sahip kişiler; kendilerini zorlayan bir işle karşılaştıklarında, zor kısımlara olabildiğince az çaba harcayarak başkalarına devretme eğilimi içinde oluyorlar. Gelişimci zihniyete sahip kişiler; bir konuda yetkinlik kazanmak, uzmanlaşmak veya ilerleme kaydedebilmek için çaba gerektiğine inanırlar ve bu çabayı sürecin doğal bir parçası olarak görürler. Bu yolda gerek zihinsel gerekse de fiziksel efor harcarlar.

Engellere karşı tutum– Sabit zihniyetli kişiler; başarısız olma ihtimalini ortadan kaldırmak için, engellerle karşılaşacaklarını düşündükleri konulardan çekinirler ve bu konularla ilgili sorumluluk üstlenmekten kaçabilirler. Gelişimci zihniyete sahip kişiler ise; engelleri veya zorlukları aşmayı heyecan verici bulurlar, bu süreçten kendileri için değerli bir öğrenim çıkaracaklarına inanırlar ve zaman içinde bu konuda ustalaşırlar.

Hatalar ve geri bildirim– Sabit zihniyetli kişi, hata yapmış olmayı utanç verici bulur. Eleştiriye karşı savunmaya geçer ve başkalarını suçlar. Gelişimci zihniyete sahip kişi ise hatasından ders çıkarır, kendisine yapılan eleştirileri de bir öğrenme fırsatı olarak görür.

Sabit zihniyetli kişi; iyi olduğu konuda -riske girmeden- iyi olmaya devam etmeyi seçiyor, var olan yeteneğini -aynı şekilde- kanıtlamaya devam etmeyi seçiyor ve konfor alanında kalıyor. Kendimize bakış açımız böyle olduğunda -bunun farkında olmasak bile-; önemli gelişim fırsatlarını kaçırıyoruz, belki yapmamız gereken önemli konuşmaları yapmaktan sakınıyoruz, belki karşımıza çıkan fırsatları geri tepiyoruz, belki de zorlayıcı bir hedefi üstlenmekten kaçıyoruz ve tüm bunların sonucunda yerimizde sayıyoruz. Yerimizde sayınca da koşulları, kişileri ve durumları kolayca suçlayabiliyoruz.

Kendimize bakış açımızı değiştirebiliriz ve değiştirmeliyiz! Gerçek potansiyelimizi ortaya koyabilmek için, kendimize liderlik yapmak için, çevremizde değer verdiğimiz tüm kişilere hak ettikleri liderliği yapmak için, değer verdiğimiz kişilerin de gerçek potansiyellerini ortaya koymalarını sağlamak için kendimize bakış açımızı değiştirmeliyiz!

Hepimiz, günlük hayatımızda hem sabit hem de gelişimci zihniyet özellikleri gösteriyoruz. Artık biliyoruz ki, değişim ve gelişim için öncelikle kendimize olan bakış açımızı fark etmemiz gerekiyor. Diyelim ki herhangi bir konuda sabit zihniyete sahip olduğunuzu fark ettiniz ve o konudaki düşünceleriniz ve yaklaşımınız yukarıda tarif ettiğim sabit zihniyet özellikleri ile örtüşüyor, o zaman öncelikle bunun normal bir durum olduğunu kabul etmelisiniz. Kim var olan yeteneğini göstermek istemez? İyi tarafından bakacak olursak, bunu fark ettiğiniz andan itibaren seçim yapma imkânınız var. O an farklı bir seçim yapıp gelişiminize odaklanmaya karar verebilirsiniz! Alışkanlıkları kırmak zor olsa da bu yolda ilerlerken kendinize hoş görüyle yaklaştığınız zaman, sabır gösterirseniz bunu yapabilirsiniz. Kendinize gerçek amacınızı hatırlatın. Amacınız kendinizi başkalarına kanıtlayıp yerinizde saymak mı, yoksa gelişip ilerlemek mi?

Zihniyetimizi sabitten gelişimci bir zihniyete dönüştürmek mümkün ve buna küçük adımlarla başlayabiliriz. Bunun pek çok yolu olabilir, değerli bulduklarımı paylaşmak istiyorum:

  1. Hem kendi kusurlarınız ve hem de başkalarının kusurları ile barışın! Başarısızlıktan korkup her şeyi %100 mükemmel yapma arzumuzla hayatı kaçırıyoruz. %100 doğru yapmak yerine yeni yollar denemek için küçük adımlar atın.
  2. Meraklı olun! Daha fazla soru sorun, sorgulayın. Başkalarının deneyimlerini merakla öğrenin, onlardan ne öğrenebileceğinize odaklanın. Başkalarının başarılarından da hatalarından da ders çıkarın.
  3. Başkalarının sizi onaylamasını beklemek yerine kendinizi kabul edip onaylayın, kendi otantik kişiliğinize ve halinize güvenin!Olmadığınız biri gibi davranırsanız olduğunuz kişiye saygısızlık etmiş ve potansiyelinizi göz ardı etmiş olursunuz.
  4. Düşüncelerinize ve sözlerinize dikkat edin! İngiliz yazar Charles Reade’ in ünlü sözleri, ne demek istediğimi çok güzel anlatmış: ‘Düşüncelerinize dikkat edin; düşünceleriniz, sözlerinize dönüşür. Sözlerinize dikkat edin; sözleriniz, eylemlerinize dönüşür. Eylemlerinize dikkat edin; eylemleriniz, alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınız, karakterinizi oluşturur. Karakterinize dikkat edin; çünkü karakteriniz, kaderiniz olur.’Düşüncelerinizi yakalayın! Hem iç sesinizle hem de başkalarıyla konuşurken daha pozitif ve potansiyelinizi geliştiren sözler kullanın.
  5. Karşılaştığınız engelleri ve zorlukları kendinizi geliştirmek için fırsat olarak görün! Nasıl aşacağınız konusunda endişe, hatta korku duyabilirsiniz. Durumu başka perspektiflerden görmeye çalışın, duruma bakış açınızı değiştirin. En çok işe yarayan bakış açılarından bir tanesi, ‘henüz değil’ diyerek konuyu yorumlamaktır. Bir yetkinliği henüz öğrenememişsinizdir, bir engeli henüz aşamamışsınızdır, bir zorluğun üstesinden henüz gelememişsinizdir ve bu durumların hepsi geçicidir. Bunların üstesinden gelmek için değişik taktikler deneyin, deneyiminizi değerlendirin, tekrar deneyin; çaba göstermeye devam ettikçe ilerleme kaydedeceğinizi göreceksiniz. Bu yönde cesaretinizi ve kararlılığınızı arttırın!
  6. Çabayı yetenekten daha fazla önemseyin. Hepimizin güçlü ve gelişime açık yanları vardır. Güçlü yönlerinizin farkına varıp onları daha etkin bir şekilde kullanmayı öğrenin. Güçlü yönlerinizi, gelişimci zihniyetinizi oluşturmak için kullanın.
  7. Beyin plastisitesi konusunda yapılan araştırmaları takip edin. Beynimiz sabit değildir; kim ve ne olmak istediğimize kendimiz karar verip kendimizi, arzu ettiğimiz şekilde yaratma imkânımız vardır. Aynı şey zihniyet için de geçerlidir. Beynimiz, tıpkı vücudumuz gibi, çalıştırılması gereken bir kastır. Bu konuyu daha detaylı incelemek için yazmış olduğum blog yazısına bu linkten ulaşabilirsiniz: LİNK
  8. Eleştiriye bakış açınızı değiştirin! Başkalarının bakış açısını anlamaya çalışın. Eleştiri kabul etmek kolay değil; ama yapılan eleştirinin %2 doğruluk payı olsa, bu ne olabilir acaba diye düşünün. Kendinizi geliştirmek için eleştiriden nasıl faydalanabileceğinizi düşünün, önerilere açık olun! Siz kendinize nasıl bir eleştiri yapardınız? Gelişimci zihniyetin önemli özelliklerinden bir tanesi de kişinin kendisine yapıcı eleştiride bulunabilmesidir!
  9. Gelişimci zihniyet oluşturmanın en önemli yollarından bir tanesi geri bildirim istemektir. Yakın arkadaşlarınızdan, aile üyelerinizden, yöneticinizden, iş arkadaşlarınızdan geri bildirim isteyin! Onlar, olaylara sizden daha farklı bir bakış açısından bakarlar. Onların bakış açısını öğrenin. Geri bildirim isterken mümkün olduğu kadar net olun, hangi konuda geri bildirim istediğinizi belirtin, amacınızı belirtin, verdikleri geri bildirim konusunda detay ve örnek isteyin. Onların gözünden kendinizi görün.
  10. Süreci sonuçtan daha çok önemseyin! Gelişimci zihniyete sahip kişilerin odak noktası sonuç değildir, onun yerine sürecin tadını çıkarmaya çalışırlar; yani önemli olan yolculuktur! Sürece odaklanmak; çoğunlukla sonuçları da daha iyi hale getirir, hız yerine çaba daha önemlidir. Gerçekçi olun; yeni bir şey öğrenmek, konfor alanınızdan çıkmak, yeni bir alışkanlık kazanmak zaman ister. Deneme-yanılma, hata yapmak ve hatalardan öğrenmek sürecin doğal bir parçasıdır.
  11. Başarısızlığa başka bir gözle bakın! Başarısızlığa öğrenme fırsatı olarak bakın! Sadece o durum ya da deneme için yaşadığınız bir başarısızlığı, tüm kişiliğinize veya kimliğinize atfederek kendinize haksızlık yapmayın! Kendinizi çok ciddiye almamaya çalışın, hatta başkalarının yanında küçük küçük de olsa risk alın. Başkalarının yanında bir başarısızlık yaşamaktan veya hata yapmaktan kaçınmayın, zamanla çok rahatlayacaksınız!
  12. Kendinize bir amaç edinin! Carol Dweck’ in araştırmaları gelişimci zihniyete sahip kişilerin bir hayat amacı olduğunu göstermiştir. Hayat amacınızın bir parçası, başkalarının başarılarına katkı yapmak olsun! Gelişimci zihniyete sahip olan kişiler diğer insanların başarılı olduğunu görmekten hoşlanırlar. Başkaları adına samimi bir şekilde sevinen ve heyecanlanan kişiler, farkında olmadan başarıyı çeker. Çünkü insanlar kıskandıkları şeyleri elde edemezler. Siz de başkalarına başarılı olmaları için yardım edin ve başarı hikayelerine ortak olun!
  13. Gelişmeyi ve başarıyı kutlayın! İlerlemenizi fark edin ve başkalarıyla birlikte buna sevinin! Süreçlerinize başkalarını dahil ettiğiniz zaman; hem kendinizi yolda tutacaksınız ve işler zorlaştığında motive olacaksınız, hem de birlikte başarılarınızı kutlamanın keyfini yaşayacaksınız. Ayrıca da başkalarına bu anlamda ilham ve cesaret vermiş olacaksınız! Her zaman, başarınızı kutlamak için az da olsa zaman yaratın. Hepimiz çoğunlukla ne kadar çok çalıştığımızı fark etmeden bir sonraki şeyle ilgilenmeye başlarız. Hazır olduğunuzda bir sonraki hedefinize ilerleyin.
  14. Her bir hedefi tamamladığınızda kendinize mutlaka yeni hedefler koyun! Öğrenmeyi ve gelişmeyi hiçbir zaman bırakmayın; bu, hayat tarzınızın bir parçası olsun! Yerinizde saymayın! Gelişimci zihniyetli kişiler, gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmak adına kendilerine sürekli yeni hedefler koymaları gerektiğini bilirler.

Hepimiz birer lideriz. Lider olarak illaki bir unvanımızın olması gerekmiyor. Bilinçli olarak seçtiğimiz tutum, davranışlarımız ve eylemlerimizle kendi dünyamızı, ortamımızı ve dinamiklerimizi yaratma sürecinde; kendi sorumluluğumuzu üstlenip süreci aktif bir şekilde yönettiğimiz müddetçe lider konumundayızdır. Bu süreçte önemli olan kendimize bakış açımızdır!

Yeni yıla girmek üzereyiz. Lider olarak, kendinize nasıl bir gelişim hedefi koyuyorsunuz? Hayatınızın herhangi bir alanı için olabilir bu. Neyi daha iyi yapabilmek istersiniz? Hangi konularda, biraz da olsa konfor alanınızdan çıkmayı göze alacaksınız? Bazı gelişim kararları aldınız, sabırla ilerlemek için kendinizi nasıl bu yolda tutacaksınız? Öğrenme sürecinde tökezlediğinizde ne yapacaksınız? Tekrar ayağa kalkıp ve değerlendirme yapıp tekrar deneyecek misiniz, yoksa vaz mı geçeceksiniz? Gerçek potansiyelinizi ortaya koymaya var mısınız? Bu yolda ilerlediğinizde kendinizi nasıl hissedeceksiniz? Kendinize ve başkalarına nasıl bir faydanız olacak? Sizleri ve de kendimi bu sorularla baş başa bırakıyorum!

Bu yazı dizisinin üçüncü bölümünde yönetici ve lider konumunda bir kişi olarak gelişimci zihniyetinizi nasıl oluşturabileceğinizi yazacağım. Ayrıca liderlik yaptığınız takımınızın ve kurumunuzun gelişimci zihniyetini nasıl oluşturabileceğinizi de yazacağım.

Hepinize mutlu ve sağlıklı bir yeni yıl diliyorum!

social position

Bu gönderiyi paylaş