Güvenilir Bir Lider Misiniz? Bölüm 1

Güvenilir Bir Lider Misiniz? Bölüm 1

Yazan: Cahide Akkuzu

Okuma süresi: yaklaşık 5 dakika

Umarım cevabınız evettir. Çünkü, güven sihirlidir. Başarınızın büyük bir kısmı da ne kadar güvenilir olduğunuza fazlasıyla bağlıdır. Araştırmalara göre, hepimizin ortak bir zaafı var; kendimizi olduğumuzdan daha iyi olarak görüyoruz. Eğer ilerlemeniz gerektiği kadar ilerleyemediğinizi düşünüyorsanız, yürüttüğünüz süreçlerde tıkandığınızı düşünüyorsanız, bazı süreçlerinizde tekrar tekrar benzer problemlerle karşılaşıyorsanız, güven, sizin için dikkatle incelemeniz gereken bir başlık olabilir.

Basit ama kapsamlı bir liderlik tanımı ile başlayalım. “Lider, belli bir hedefe veya amaca yönelik bir süreci yürüten kişidir.” Bu tanıma göre kendimizi lider olarak tanımlamak için bir departman müdürü, genel müdür yardımcısı, CEO, bir konudan sorumlu bir eleman, anne veya baba, öğretmen, koç veya bir danışman olabiliriz. Hangi liderlik rolünde olursak olalım, güvenin, üstlendiğimiz bu rollerde hedeflediğimiz belirli sonuçlara ulaşmamıza yardımcı olan en önemli niteliklerden biri olduğuna yürekten inanıyorum. Kurumsal hayatta çalıştığım yıllarda bunu deneyimledim. Koçluk yaptığım takımlarda da bunu bizzat gözlemledim. Güven gerçekten sihirlidir. Güven var olduğunda hayal edilmesi güç bir enerji ve akış sağlıyor ki her şey çok daha rahat ve kolay bir şekilde sanki kendiliğinden ilerliyor. Bu akış kolaylığı içinde başarı kendiliğinden doğal bir sonuç olarak geliyor. Hiç durumun böyle olduğu bir ekipte bulundunuz mu? Ben bulundum! Çok yoğun çalıştığım zamanlardı, ama çok mutluydum ve motivasyonum çok yüksekti. O deneyimden sonra ne zaman yeni bir iş ortamına dahil olsam o sihirli enerji ve akışı aradım, bulamadığımda ise hep bir şeylerin eksik olduğunu hissettim. Böyle olunca, doğal olarak, bir hedefe ya da amaca yönelik bir süreç yürüttüğümüz lider konumunda olduğumuz her ortamda, bize güven duyulmasını isteriz. O sihirli itici güç ile başarıya doğru ilerlemek isteriz.

Güven konusunun benim için ne kadar önemli olduğunu fark etmişsinizdir artık. Bu yazı dizisinin ilk bölümünde güvenin başarınıza nasıl hız kattığı ile ilgili yayınlanan son araştırma sonuçlarını paylaşacağım. Çok net ve çarpıcı! Yazının ikinci bölümünde ise lider olarak ne kadar güvenilir olduğunuzu test edebileceğiniz bir link bulacaksınız. Ayrıca, lider olarak size güven duyulmasını sağlamanız için neler yapabileceğinizi paylaşacağım.

Güvenin standart tanımı, birinin veya bir şeyin güvenilirliğine, doğruluğuna, yeteneğine veya gücüne olan inançtır. Bu tanıma göre liderimin iyi kararlar verme becerisine güvenirim, ya da liderimin söylediklerinin gerçeği yansıttığına güvenirim. Daha kişisel bir tanım ise, başkasının olumsuz karşılamayacağına güvenerek zaaflarımı gösterebilmektir. Bu tanıma göre liderimin beni cezalandırmayacağına dair güçlü bir inanca sahip olarak hatamı itiraf etmekten çekinmem. Bu tanımlara bakınca, belli bir hedefe veya amaca yönelik bir süreci yürütürken, hangi konumda olursak olalım, güven önemli bir parametre haline geliyor.

2006 yılında Stephen Covey hem kişisel hem de profesyonel ilişkilerde güvenin temel önemine ilişkin kapsamlı bir rehber olan efsane kitabı “Güvenin Hızı” nı yayınladı. Güvenin sadece ahlaki bir özellik değil, başarı için kritik, ölçülebilir bir katalizör olduğunu açıkladı. Kitabında güvenin iş süreçlerini nasıl hızlandırabileceğini, üretkenliği, yenilikçiliği ve işbirliğini nasıl artırabileceğini ve daha fazla kurumsal verimliliğe nasıl yol açabileceği hakkında bilgiler vermiş. Stephen Covey 2018 yılında kitabın yenilenmiş baskısını yayınladı. Yenilenmiş kitabında güvenin neden her zamankinden daha önemli olduğunun on temel sebebini listelemiş. Güveni günümüz iş dünyasının yeni para birimi olarak tanımlamış.

“Güven hayatın tutkalıdır. Etkili iletişimin en önemli bileşenidir. Tüm ilişkileri tutan temel ilkedir.”
Stephen Covey’ in “Güvenin Hızı” kitabından

Güvenin önemine inanmak zor değil. Bu sebeple birçok liderlik danışmanı ve akademisyen, güvenin iş sonuçlarını gerçekte ne kadar etkilediğini ve nasıl güven yaratılacağını anlamaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Çoğunuzun bildiği gibi araştırma sonuçları ve verilere fazlasıyla önem veriyorum. Bu blog yazısında sizlere, liderlikte güvenin önemini ve bunun iş sonuçlarını nasıl etkilediği konusunda Joe Folkman’ ın çarpıcı araştırma sonuçlarını aktaracağım.

“En büyük etkiye sahip en küçük davranış ‘güven’ dir”
Joe Folkman

Joe Folkman yaptığı araştırmada en büyük etkiye sahip en küçük davranışı bulmaya çalışıyordu. Araştırma sonuçlarına göre, en büyük etkiye sahip en küçük davranışın güven olduğunu bize verilerle gösteriyor! Bu sonuç çok ilgimi çekti. Liderlerin, ekiplerinin yüksek düzeyde katılım ve motivasyona sahip olmasını istediklerini, böylece ekip hedeflerine çok verimli bir şekilde ulaşma konusunda iş birliği yapmalarını istediklerini biliyorum. Takım koçluğu yaparken, ekiplerin bu sonuca en etkili ve hızlı şekilde ulaşmalarına yardımcı olmak gibi bir görevim var. Güven oluşturmanın bunu sağlamanın güçlü bir bileşeni olduğunu biliyorum. Çünkü, insanlar kimlere güvendiğini ve kimlere güvenmediğini çok iyi biliyorlar. Duydukları güven veya güvensizlikleri insanların tutum ve davranışlarına doğrudan yansıyor, dışardan bakınca gözlemlenebiliyor.

Ayrıca çok büyük etkisi olan küçük davranışlardan birinin de gülümsemek olduğuna inanıyorum. Bu aynı zamanda kolaydır. Gülümsemeyi öğrenmek için fazla zamana ihtiyacımız yok. Hemen deneyebilirsiniz!

Zenger Folkman, Dr. Jack Zenger ve Dr. Joseph Folkman tarafından 2003 yılında kurulmuş liderlik geliştirme ve organizasyonel gelişim alanında yaptığı araştırmalar ve çalışmalarla dünya çapında tanınan bir danışmanlık firmasıdır. Yıllar önce Zenger Folkman’ ın bir sertifikasyon sürecinden geçmiştim, araştırma sonuçlarına ve verilere dayanan yaklaşımlarına hayran olmuştum. O zamandan beri de yaptıkları çalışmaları takip ederim.

Zenger Folkman tarafından yürütülen bir araştırma, bir liderin belli liderlik davranışlarına bir arada sahip olmasının liderlik etkinliğine çarpan etkisi yaptığını göstermiş. Buna güçlü yetkinlik kombinasyonu adını vermişler. Güveni diğer herhangi bir liderlik yetkinliği ile birleştiren liderlerin etkinliklerinin büyük oranda yükseldiğini tespit etmişler. Güven’ in olduğu her yetkinlik kombinasyonu liderin etkinliğine çarpan etkisi yapmış. Çünkü güven, bireylerin bir lidere tepki verme şeklini temelden değiştiriyor. Lidere duyulan güven, liderin aldığı kararların organizasyonun çıkarlarına hizmet ettiği konusunda asla şüphe duyulmamasını sağlıyor.

Yaptıkları araştırmada 75.000 lidere bağlı toplam 400.000 çalışanın verilerini incelemişler. Araştırmanın amacı çalışanların liderlerini nasıl değerlendirdiklerini tespit etmek. Liderlerine güven duymanın, liderin iletişim yetkinlikleri konusundaki algısını nasıl etkilediğini, bunun sonucunda da çalışan bağlılığının nasıl etkilendiğini tespit etmek istemişler. Çalışan bağlılığı bir çok kuruluşta önemli bir hedef, çünkü şirketin karlılığını doğrudan etkiliyor. Değerlendirmelerin sonucunda liderleri güven ve iletişim becerilerindeki yeterliliklerine göre iki gruba ayırmışlar. İşte çarpıcı sonuçlar:

  • Düşük güven ve düşük iletişim becerisine sahip liderlerin çalışan bağlılığı puanı 27. yüzdelik dilimde yer almış.
  • Yüksek güven ve düşük iletişim becerisine sahip liderlerin çalışan bağlılığı puanı 45. yüzdelik dilimde yer almış.
  • Düşük güven ve yüksek iletişim becerisine sahip liderlerin çalışan bağlılığı puanı 52. yüzdelik dilimde yer almış.
  • Yüksek güven ve yüksek iletişim becerisine sahip liderlerin çalışan bağlılığı puanı 76. yüzdelik dilimde yer almış.

Bu sonuca göre, güven denklemde olmadığı sürece liderler çalışan bağlılığı puanlarında başarısız oluyor. Aslında güven tek başına fazla etkili değil. Çok iyi iletişim kuran, ekibini sürekli bilgilendiren, ekibiyle onların anlayabileceği dilde iletişim kurarak mesajlarını başarılı bir şekilde aktarabilen, fakat güven duyulmayıp söylediklerine şüphe ile yaklaşılan bir lideri düşünün. Çalışanlar mesajları alsalar bile, liderin niyetinden şüphe duyup liderin amacını sorgulayabilirler ve sonuçta bağlılıkları azalır. Özetle, güven olmadan iletişim beklendiği kadar etkili değil.

Jack Zenger ve Joe Folkman, yıllar önce iyi liderleri en üst yüzdelik dilimde yer alan olağanüstü liderlerden ayrıştıran 16 tane liderlik yetkinliğini tespit edip ‘The Extraordinary Leader: Turning Good Managers into Great Leaders’ kitabında yayınlamışlardı. Yapmış oldukları bu son araştırmada ise güvenin bu 16 yetkinlik üzerinde de benzer bir çarpan etkisi olup olmadığını merak ettiler. Araştırma sonuçlarına göre bu aşağıdaki yetkinliklere yüksek güven eklediğiniz zaman en büyük çarpan etkisi olan bu güçlü yetkinlik kombinasyonları karşımıza çıkıyor:

Yüksek Güven ve yüksek “Stratejik Bakış Açısı Geliştirme” yetkinliği: Net bir stratejiye sahip olmak faydalıdır. Aynı zamanda çalışanların liderlerine güveni de yüksek olduğunda, stratejiye inanma ve eyleme geçme olasılıkları da yüksek olur. Liderine güvenmek, çalışanlara, stratejinin olumlu sonuçlar vereceğine dair daha fazla güvence verir.

Yüksek Güven ve yüksek “Dış Dünyaya Bağlanır” yetkinliği: “Dış Dünyaya Bağlanır” yetkinliği müşterilerin ve dış organizasyonların şirketi nasıl etkilediğine odaklanır. Lidere duyulan güven, müşterilerin değişen ihtiyaçları ve global trendler konusunda liderin görüşlerinin daha çok dikkate alınmasını sağlar. Kendisine güven duyulan lider böylece daha etkin stratejilerin oluşturulmasında önemli bir rol oynayabilir.

Yüksek Güven ve yüksek “Zorlu Hedefler Belirler” yetkinliği: Güven olmadan çalışanların zorlayıcı bir hedefi üstlenmelerini sağlamak neredeyse imkansızdır. Çoğu lider böyle bir durumda ciddi dirençle karşılaşır. Liderine güven duyan çalışanlar ise kendilerine verilen zorlu hedefleri yerine getirmeyi bir görev olarak görür ve başarıyla yerine getirmek için olağanüstü çaba gösterirler.

Yüksek Güven ve yüksek “Değişimi Destekler” yetkinliği: Birçok insan değişime doğal olarak direnir. Çalışanlarıyla güvene dayalı ilişkisi olan liderler ise çalışanların değişime kapı açmalarını sağlamakta daha başarılıdır.

Bu yetkinlikler, tipik olarak çalışanların artan bağlılık düzeyleriyle yüksek düzeyde ilişkili olan yetkinlikler olmayabilir. Ancak bu yetkinliklerin her birine güvenin eklenmesi ile çalışan bağlılığı önemli ölçüde artmıştır. Bu çarpıcı sonuçlar bana güvenin bir liderin başarısına olan etkisinin ne kadar büyük olduğunu net bir şekilde gösteriyor.

Sizlere başka bir ilginç araştırmadan bahsedeceğim. Dünya Değerler Araştırması (World Values Survey), Dünya Değerler Araştırması Derneği (WVSA) tarafından yönetilen ve yürütülen küresel bir araştırma projesidir. Yapılan anketler, dünyanın çeşitli ülkelerinde insanların değerlerini ve inançlarını ve bunların sosyal ve politik yaşam üzerindeki etkilerini araştıran uzun vadeli bir çalışmanın parçasıdır. Bu anketlerde sorulan sorulardan biri şu: “İnsanların çoğu güvenilir midir?” Yanıt olarak üç seçenek vermişler: “İnsanların çoğu güvenilirdir”, “Çok dikkatli olmak gerekiyor” veya “Bilmiyorum”. Her ülkedeki güven düzeyine ve ülkenin ekonomik gücünü gösteren Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) arasındaki korelasyonuna bakmışlar. Güven ile GSYİH arasında 0,83’lük bir korelasyon bulmuşlar. İşte bu korelasyonu gösteren iki çarpıcı örnek. Çok yüksek GSYİH’ ya sahip Norveç’ te yanıt verenleri %73’ü “İnsanların çoğu güvenilirdir” yanıtını vermiş. Oysa, bizi hiç şaşırtmayacak şekilde, düşük GSYİH’ ya sahip Türkiye’de cevap verenlerin sadece %12’si “İnsanların çoğu güvenilirdir” cevabını vermiş. Güven ile GSYİH arasındaki korelasyon, işleri hızlı bir şekilde halledip hızlı hareket edebilme yeteneği açısından önemlidir. Liderlik araştırmaları organizasyonu hızlı hareket ettirebilen liderlerin daha başarılı olduğunu gösteriyor. Lidere güven arttıkça liderin harekete geçirebilme hızı da artıyor. Bunun sonucunda çalışanlar daha fazla inisiyatif alıyor, ortak hedefe doğru iş birliği artıyor, değişime öncülük etmek ve hayata geçirmek kolaylaşıyor. Güvenilen liderler kurumun hızlı ilerlemesini sağlar ve hız ekonomik başarıyı artırır. Günümüz dünyasında hızlı hareket etmek önemli bir rekabet gücüdür. Bu sonuçlar Stephen Covey’ in güvenin başarı için kritik ve ölçülebilir bir katalizör olduğu yönündeki temel mesajını doğruluyor.

Güven – Her Şeyi Değiştiren Tek Şey: “Hiçbir Şey Güvenin Hızı Kadar Hızlı Değildir.”  Stephen Covey’ in “Güvenin Hızı” kitabından

Peki güven neden bu kadar etkili? Güven ilişkisi olmayan ortamlarda liderler zamanlarının çok büyük bir kısmını insanlar ile ilgili sorunları çözmek için harcar. Ne kadar büyük bir zaman ve emek kaybı. Oysa güven insanların birbiri ile çalışmasını kolaylaştırır. İkincisi, güven size işyerinde aidiyet hissi verir. Sizinle ilgilenen ve sizin için en iyisini isteyen insanların olması hayatı sizin için daha öngörülebilir hale getirir. Böyle bir çalışma ortamında çok çalışsanız bile kendinizi motive ve güvende hissedersiniz. Peki, lider olarak size ne kadar güven duyuluyor? Güven duyulması için neler yapabilirsiniz? Bu yazının ikinci bölümünde bu soruların yanıtlarını bulacaksınız.

İlgilenenleriniz için, geçen sene “Güven Ortamı Yaratmak” başlığı altında iki bölümlük bir blog yazısı yayınlamıştım. Yazının ilk bölümünde güvenin iş performansına olan etkisini anlatmıştım. Yazının ikinci bölümünde ise sinirbilimden elde edilen araştırma bulgularına dayanarak güvene dayalı takım kültürünü nasıl oluşturabileceğinizi yazmıştım. Bu blog yazılarına ulaşmak için:

Güven Ortamı Yaratmak – Bölüm 1: https://www.contextprofessionals.com/guven-ortami-yaratmak-bolum-1/

Güven Ortamı Yaratmak – Bölüm 2: https://www.contextprofessionals.com/guven-ortami-yaratmak-bolum-2/

Kaynaklar:

Stephen R. Covey: Güven – Her Şeyi Değiştiren Tek Şey: “Hiçbir Şey Güvenin Hızı Kadar Hızlı Değildir.”

Zenger Folkman web sitesi: https://zengerfolkman.com

social position

Bu gönderiyi paylaş